Zorunlu trafik sigortası gibi bir araç sigortası türü olan kasko, poliçe sahibinin kusurlu olduğu hallerde maddi hasarının karşılanabilmesi için çok önemlidir. Ayrıca kasko, zorunlu trafik sigortasının kapsamadığı birçok teminatı da kapsamaktadır. Örneğin yangın, sel, deprem ve hırsızlık gibi durumlarda meydana gelen hasarın da karşılanabilmesi için bu teminatların sözleşmede yer aldığı bir kasko sigortasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Hukuktaki tüm sözleşme türlerinde olduğu gibi araç kasko sigortası yapılırken de sözleşmenin taraflarının, yani sigorta şirketinin ve poliçe sahibinin dürüst olması gerekmektedir. Nasıl ki sigorta şirketi poliçe sahibine sunacağı teminatları yerine getirmekle mükellef ise poliçe sahibi de eksik ve yanlış beyan vermemekle mükelleftir.
Poliçe Sahibinin Beyanı Neden Önemlidir?
Tüm sigorta sözleşmelerinin ortak noktası poliçe sahibini sözleşmenin imzalandığı anda henüz gerçekleşmemiş olasılıklara karşı korumasıdır. Sigorta sözleşmelerine konu olan kaza, yangın, hastalık ve benzeri birçok koşulun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin önceden net olarak bilinmesi mümkün değildir. Bu yüzden sigorta şirketleri primlerini belirlerken, söz konusu olayların gerçekleşme ihtimalini öngörmeye çalışırlar.
Örneğin bir sigorta şirketi bir kasko sözleşmesi için poliçe sahibinden talep edeceği primi belirlerken, aracın değerini hesaplamak için kullanacağı marka ve model gibi bilgilerin yanı sıra, risk analizi yapmasına yardımcı olabilecek bilgilere de ihtiyaç duyar. Bu yüzden poliçe sahibi aralarında otomobilini kullanacağı şehir, otomobilde alarm bulunup bulunmadığı gibi birçok bilginin yer aldığı bir form doldurur. Şirket de bu formdaki bu beyanlar doğrultusunda risk analizi yapar ve bir teklif hazırlar. Bu yüzden poliçe sahibinin beyanı, verilecek kasko fiyatları üzerinde direkt etkiye sahiptir.
Eksik ve Yanlış Beyanın Sonuçları Nelerdir?
Bazı kişiler poliçeyi yeteri kadar iyi okumadıkları için ya da dikkatsizlik sonucu eksik veya yanlış beyanda bulunabilmektedir. Bazı kişiler ise kasko primlerinin daha düşük çıkması için kasıtlı olarak eksik ve yanlış beyanda bulunurlar. Kasıtlı olsun ya da olmasın, eksik veya yanlış beyanda bulunan kişiler kasko sigortalarını riske atmış olurlar. Zira bu hallerde hasar teminatını eksik alma ya da hiç alamama durumlarıyla karşı karşıya kalırlar.
Örneğin ruhsat sahibi kişi, kendisinden daha uzun süredir ehliyeti olan ve hasarsızlık indirimi almaya hak kazanmış bir yakını üzerinden kasko yaptırırsa daha düşük prim öder. Fakat ortada kasıtlı bir yanlış beyan bulunmaktadır. Bu durumda yapılacak bir kazada hasar sigorta şirketi tarafından karşılanmayacağı gibi sözleşme de iptal edilebilir.
Öte yandan aracında alarm bulunduğunu beyan eden bir kişi, hırsızlık hallerini de kaplayan sigorta sözleşmesi için alarm indirimi alacaktır. Ne var ki bir kaza anında hasar tespiti sırasında araçta alarm olmamasının tespiti durumunda, poliçe sahibi bu indirimi kaybeder. Böyle bir durumda sözleşme geçersiz sayılmasa bile sigorta şirketi, sunduğu alarm indiriminin geri ödenmesini talep edebilir ya da tutarı direkt kaza için ödeyeceği meblağdan düşebilir.