Çevre kirliliği, son yüzyılda dünyanın en büyük sorunlarından biri haline gelmiştir. Kısaca çevre kirliliği, olumsuz etki yaratan maddelerin çeşitli alanlarda doğaya karışması olarak tanımlanabilir. Tüketim alışkanlıkları ve buna bağlı olarak gelişen yoğun üretimle birlikte atık oranı da büyük oranda artış gösterdi. Bu aşamalarda oluşan atıklar bilinçsiz ve kontrolsüz bir şekilde doğaya salındığı için çevre kirliliği kendini her alanda hissettirmeye başlar. Özellikle son yıllarda oldukça ilerleyen çevre kirliliği, pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Bu kirliliği ve yarattığı problemlerin belli başlı alanlarda daha yaygın bir biçimde görüldüğü söylemek mümkündür.
Çevre Kirliliğinin Toprak Üzerindeki Etkisi
Atıklardan kirlenerek en çok zarar gören alanlardan biri topraklardır. Toprak kirliliğinin birden fazla nedeni olabilir. Bu nedenle ek olarak toprağa zarar veren kirleticiler de tek tipte değildir. Radyoaktif maddelerden katı veya sıvı formdaki atıklara kadar pek çok kirletici toprakları kirletebilir. Özellikle kentleşmenin ve sanayileşmenin günümüzde geldiği nokta toprak kirliliğine neden olan unsurları arttırmıştır. Sanayi alanlarından çıkan filtrelenmemiş atıklar son derece tehlikeli derecede bir kirliliğe neden olmaktadır. Bu tür ağır atıkların hasarını geri almak maalesef ki atıkları toprağa karıştırmak kadar kolay değildir. Bunun yanı sıra yerleşim alanlarından çıkan gider suları deterjan vb. kimyasallar barındırdığı için toprakları kirliliğinde etkili olmaktadır.
Evlerden ve sanayilerden çıkan atıklar kadar bilinçsiz tarım da toprakları yıpratmaktadır. Toprağın durumuna bakılmadan yapılan yanlış tarım hareketleri toprağa büyük zarar vermektedir. Tarım ilaçları ve gübrelerin de toprak kirliliğindeki payı oldukça büyüktür. Bu nedenle çevre kirliliği nasıl önlenir sorusunun cevapları arasında bilinçli tarım ve ilaçlama öne çıkar. Ayrıca toprak kirliliğine neden olan tek etken atıklar değildir. Bununla birlikte doğal faktörler de kirliliği tetikler. Ormanların tahribi ve erozyon da toprak kirliliğinde önemli bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla tüm faktörler insan eliyle gerçekleşmese bile çevre kirliliği önlemleri alınarak hemen hemen hepsinin önüne geçilebilir.
Çevre Kirliliği ve Hava
Çevre kirliliği sonuçları açısından değerlendirildiğinde insanların soluduğu havaya da zarar verdiği görülmektedir. Yabancı maddelerin olması gereken seviye üzerine çıkarak havayı kirletmesi, hava kirliliğinin kısa bir tanımıdır. Bu kirlilik dünya üzerinde bulunan her canlı türü için tehlikeli bir ortam yaratmaktadır. Sanayileşme ve şehirlerin büyümesi havaya karışan atıkların çoğalmasında büyük bir etkiye sahiptir. Bu tür kirlilik yaratan kaynakların sürekli aktif halde bulunması hava kirliliğini daha kalıcı ve çok daha tehlikeli bir problem haline getiriyor. İnsanların temel ihtiyaçlarından olan ısınma, yaşam alanları plansız bir şekilde genişledikçe hava kirliliğini ilerletmektedir. Özellikle kömür gibi fosil yakıtların ısınmada kullanılması kirlilik yaratmaktadır. Bunun nedeni yanmayla ortaya çıkan karbondioksit gazıdır. Isınma noktasında doğa dostu alternatiflere yönelmek çevre kirliliğini önlemek için neler yapmalıyız sorusuna iyi bir cevap olacaktır.
İnsan hayatında büyük yeri olan motorlu taşıtlar da hava kirliliği açısından tehlike oluşturur. Bu araçlardan havaya salınan gazlar kirliliğin yoğunlaşmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla özellikle günlük yaşamda şahsi araçlar yerine toplu taşıma veya bisiklet gibi seçeneklere yönelmek çok daha faydalı olacaktır. Bununla birlikte elektrikli araçlar da iyi alternatiflerdir. Çevre kirliliği nedenleri arasında yer alan unsurlardan biri de sanayi tesislerinin gerekli önlemleri almamasıdır. Bu tür alanlarda filtre, arıtma, yakıt seçimi gibi noktalarda hassas olunması, kontrollerin düzenli ve detaylı bir biçimde yapılması kirliliği önlemek adına önemli adımlardır.
Büyük Bir Tehlike: Su Kirliliği
Çevre kirliliğinin en yaygın olduğu alanlardan biri de sulardır. Doğal su havzalarına karışan atık maddeler su kirliliğini oluşturur. Bu oldukça tehlikeli ve büyük etkileri olan bir olumsuzluktur. Su kirliliği bulunduğu bölgedeki canlıları olumsuz anlamda etkiler. Öte yandan salgın hastalıklar gibi büyük çaplara varan sağlık sorunlarına da yol açabilmektedir. Bu nedenle su kirliliği önemsenmesi ve önlemler alınması gereken sorunlardandır. Çevre kirliliğinin en önemli sebebi nedir diye sorulduğunda herkesin aklına insan gelir. Su kirliliğinde de insanların etkisi son derece büyüktür. Gerek sanayi ve tarım alanlarında gerek altyapıda görülen ihmaller su kirliliğinin boyutunu arttırmaktadır.
Sanayi alanlarından sulara bırakılan iyi filtrelenmemiş atıklar suları çok hızlı ve geri dönüşü zor şekilde kirletmektedir. Bununla birlikte bakımı yapılmayan borular ve sistemlerden meydana gelen sızıntılar da sulara ve bu havzalarda yaşayan canlılara çok büyük zararlar vermektedir. Topraklarda biriken atıklar sulara karışmaktadır. Özellikle yer altı sularının temiz kalmasını sağlamak adına toprak kirliliğini önlemek faydalı olacaktır.
Modern Dünyanın Getirisi: Gürültü ve Işık Kirliliği
Gürültü kirliliği içinde bulunduğumuz dönemde son derece yaygın olan fakat yeterince önemi fark edilmemiş bir sorundur. Özellikle şehir hayatında gürültü kirliliğini yaratan pek çok etmen bulunmaktadır. Bunların başında gece gündüz hiç durmaksızın hareket halinde olan araçlar gelir. Şehre yakın sanayi alanları da gürültü kirliliğini arttırmaktadır. Yol çalışmaları, gürültülü iş makineleri, şehir içerisinde sürekli yenisi başlayan inşaatlar vb. birçok etmen insanların gün içinde maruz kaldığı gürültüyü arttırır. Gürültü kirliliğinin insan üzerinde hem fiziksel hem de psikolojik etkileri vardır. Bu olumsuz etkilerin yaşanmasındaki en büyük neden sadece gündüz değil, dinlenme zamanlarında da gürültüye maruz kalınmasıdır.
Işık kirliliği, şehir hayatının getirdiği bir diğer kirlilik türüdür. İnsanların ihtiyacı olan ışıklandırmanın gereğinden fazla ve plansız şekilde yerleştirilmesi ışık kirliliğine yol açmaktadır. Her ne kadar estetik nedenle ışıklandırmaya aşırı da kaçılsa bu durum tüm canlıların hayatını olumsuz etkilemektedir. İnsanların uyku hormonlarından hayvanların göç yollarına kadar birçok alanda ışık kirliliğinin yarattığı problemlerle karşılaşılmaktadır.